Türkiye’de un üretimi hakkında bilgi verebilir misiniz ?
Türkiye’de 500’den fazla un fabrikası bulunuyor. Ancak kapasite olarak bunların yüzde 30’u faal durumda. Makine parkı açısından bakılırsa önemli bir kapasite fazlası var. Çoğu fabrika atıl ve halen eski teknolojiyle üretim yapıyor. Teknolojisini yenileyemeyenler rekabetten koptu. Teknolojisini yenilemiş, uluslararası standartlarda un üreten büyük üreticiler ise hem iç piyasada hem de ihracat pazarlarında rekabette ön plana çıkmış durumdalar.
Öte yandan un temel bir gıda maddesi olduğu için çok regüle bir piyasada hizmet veriyoruz. Pandemi ve devamında gelen Rusya – Ukrayna savaşının gıdanın önemini artırdığı günümüz dünyasında Türkiye’nin buğday üretiminde kendi kendine yetebilecek üretim kapasitesinde olması önemli bir fark yaratıyor. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) regüle ettiği sektörde un sanayicileri olarak iç piyasadan ihtiyacımız olan tüm buğdayı tedarik edebiliyoruz. İthalatı ise Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında gerçekleştiriyoruz. Gümrük muafiyetiyle işleyerek iç piyasaya arz etmeden ihraç ediyoruz. Dahilde İşleme Rejimi gereği işlenen buğdayın yüzde 20-25’i ihraç ediliyor. Bu sayede alınan ürün katma değerli hale getiriliyor. Bu rejim sayesinde Türkiye’nin un ihracatı son 10 yılda yaklaşık olarak yüzde 60 arttı.
Pandemide değişen tüketici alışkanlıkları neler oldu?
Kültürden kültüre beslenme alışkanlıkları ne kadar değişirse değişsin ev içi ve ev dışı tüketiminde çok amaçlı kullanımı olduğundan dolayı, un ve un türevi ürünlere talep hep var ve olmaya da devam edecek. Pandemide de tam olarak bunu gördük. Yaşama iç güdüsü devreye girerek temel gıda maddelerine olan talep yadsınamayacak şekilde artış gösterdi. Topluma hakim olan endişeden ötürü, hane halkında stok yapma yönünde bir eğilim oldu. Marketlerin raflarındaki paketli un satışlarındaki artış bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Eksun Gıda ve Sinangil olarak bizim özelimizde de paketli un satışlarında önemli ölçüde artış meydana geldi.
Yeni yatırım planlarınızdan bahseder misiniz ?
Pandemi gıdanın ve unun önemini açık bir şekilde gösterdi. Eksun Gıda olarak gerek enerji gerek üretim verimliliğinde hedeflerimize bağlı kalmayı sürdüreceğiz.
Özel un serinizin içeriği ve ambalajları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sinangil Atabeyi, Atbazar, Alageyik ve 1001 unlarımız, kaliteli buğdaylardan üretildiği için başta kara fırınlarda olmak üzere borulu fırın, matador ve döner tipi fırınlarda lüks ekmek yapımında tercih ediliyor.
Bu unlarımızdan daha fazla ürün elde edilebiliyor, iyi kabarma sağlıyor, ürünlere istenilen doğal renk verilebiliyor. Ayrıca ekmeklere güzel bir rayiha, kendine has bir koku ve lezzet veriyor. Uygun şartlarda tazeliğini de uzun süre koruyor.
Sinangil Atbazar Pidelik markalı unumuz ise özellikle Ramazan aylarında pide yapımında tercih ediliyor. Bu ürünümüz yüksek miktarda glüten içeriyor.
Sinangil Çeşidim markalı unumuz kruvasan, poğaça, açma, pandispanya, paskalya, kurabiye gibi unlu mamüllerde çeşitlik ürünlerin üretimlerinde kullanılıyor. Ayrıca Sinangil markası altında, kek, sandviç, simit, tost ve gofret üretiminde kullanılan unlarımız bulunuyor. Sinangil Tam Buğday unu ise kuvvetli hamur özellikleri gösterecek buğday paçalından üretildiği için içeriğindeki kepeğin zayıf karakterini kaldırabilecek nitelikli hamur özelliklerine sahip.
Sinangil Sarı Un da makarnalık durum buğdayının öğütülmesiyle elde ediliyor ve yüksek miktarda protein ile glüten içeriyor.